1 Ağustos 2012 Çarşamba

her aşk sabahı hakim kılar.

Saatim yoktu  ,hangi zaman dilimi bitişin adını koydu bilmiyorum , bildiğim şeylerse kelimelerimi küçültemiyor.bir bütüne odaklanan ben bu bitişin ardından detaylara bölündüm.uyku uyuyamamak korkudan değil ,uyursam biz biticez,herşey iki kelimeyle hoop.bitti denilemiyor adam. sabahını ettiğim günler bize kızmamama engel olamıyor.kuruntularım kurudu.temmuz küstü.ağustos sonraları kapıda..dışarıdaki gürültüye rağman sessizlik akıyor  bu şehirde.karşı apartmandaki yaşı geçmiş ruhu bozuk herif dahi masumiyetiyle salt penceredeyken,yapılabilecek pek birşey yok.vur dedik öldürdün be adam.biraz umursama ,biraz his belki birkaç sevgi dolu açıklama beklerken amınakoduğumun gerzeği olup çıktım ya bunu yazabilen sana bu görmek zorunda bırakılan bana helal olsun: gözlerim eskisi gibi bakmıyor sana ,yapancıya verilmiş antika gibisin.çok değerli ama vermek zorunda bırakılan .bunu benimsemek ne denli zor aklın almaz.almasın.. ha unutmadan müzeyyen senar halt etmiş -şarkılar seni söyler le kalmayıp yabancı simalarda arar oldum değerini.ilham yok demiyorum .içi acıyan her kadın yazmayı bilir ,sadece içim kelimeleri kabullenmeye hazır değil. 07:19

9 Mayıs 2012 Çarşamba

kalbiaklayormak

Üretken olmadığımın farkına varmam geç olmadı. Hayret be okur ilk defa birşey için geç kalmadım .Bir adamı seversiniz ve o adamın büyüüün eksiklikleri senin yanında var oluyor gerçeğiyle yok olup gider.Umursamadığımı düşünen adama itaaf ediyorum bu beynime işleyen yazıyı.Şu aralar sıkça gündeme gelen hatunun sözlerini düşünüyorum ,magazin sayfalarına manşet olan bu sözü '' Kalbimle çıktığım yokla aklımla geldim.''Ne de güzel söylemiş diğmi.Belkide benim gibiler için anlamlı bir söz.Son zamanlarda aşkla başlayan ilişkilerin akılla son bulması beni korkutmuyor değil. Diyorum ki umarım bu noktalara gelmeyiz be adam . Ben seni umursarlıktan ölüyoken senin ruhun duymuyor.Bugün annenle konuştum,öyle garip bi his ki bu dedim ki içimden : ben bu adamı gerçekten seviyorum .Mantık dışı seviyorum. Hesap yapmadan.. Şimdi diyceksin (-iz )ki ne alaka annemle konuşmanın .Bende diyorum ki seni doğuran kadının sana duyduğu sevgiyi kimse hesap edemez .Bende bundan yola çıktım . Ve dedim ki bu adamı hesapsız seven ikinci kadınım..

12 Mart 2012 Pazartesi

sarhoş geminin ayyaş pusulası olur..

Bazen diye başlayan tüm yazılar dikkatimi çekmiştir .Bazen diyorum kimse kimsenin sahibi değildir düşüncesiyle basma kalıp saydırıyorum sizdede oluyor mu ?
  Günler peş peşe sıralanıyor bizse buna özlem diyoruz -uzaklıkla büyük sorunu olan herkes için kastım ,genelleme şu toplu mesaj sıkandalı geldiğinden beri sevmez oldum.Herneyse -bilirsiniz insanlar hummalı bir eylemle med-cezir leri severler ve eklerler.. derler ki dönüşleri kabullenmeyi ,inanmayı ama güvenmeyi beceremedim.Son zamanlarda evkeder oldum ,fazla düşünüyor ,dışarladar olamıyorum  .Yaklaşık iki mil kadar vaktim olduğu konusunda sezgilerim kuvvetli çünkü bu aralar fazlaca yukarı bakıyorum.Ritüel devam eden hayat pusulamı ayyaş pusulama çevirmem bunun en büyük kanıtı. Korkunun sonu yok demişler ,katılıyorum sonunun gizemi kaldığı sürece korku var olmaya devam edicek ,aman diyim pusulanıza güvenmeyin sona getireceği ihtimalini aklınızdan çıkarmayın.Bana bunları yazdıran o adamı merak ediyor musunuz bilmiyorum ama her yazdığımı ona itaaf etmemin nedenini ben bile bilmiyorum dedim ya pusulam mantığımı kullanmama engel oluyor.. Dönbenisi olan bir adamın her defasında kendisini albeniye çevirmesi beni aptallaştırıyor..
  Girişten bir türlü çıkamıyorum,yankalıp ifadesinin hakkını veriyorum ve eskiyi her albeniye çevirdiğinde yenilediğim itrafını ediyorum..Değer mi ? diyorum .Onun üstüne bunca kafa patlatmaya değer mi? Hemen cevap verebilirim -kesinlikle .. çünkü benim ben olmamı sağlayan en ergen en masum düşüncem 'O.. Bazen sevsediğimi düşünüp yolunda gitmeyen pusulaya yağdırıyorum,ama yadırgamıyorum.Böyle derin mevzuları tatsızlaştırma niyetinde olmak istememiş olsam gerek..Düşanılarda anılar kadar yakıcı ve tacizkar olabiliyor ,gerçek dışı isteklere sahip bu bünyenin gemisinin doğru yöne gitmediğini hepiniz bilirsiniz.Bu bilginin kimseye faydası yok biliyorum,ama ben yalnızca kendim için yazıyorum.Yazdığımdan değil ama yaptığımdan sorumlu tutulucağımı çoktan beynime aşıladım .Dillenmemiş kelimeler aramak onu hayat pusulam olarak adlandırmışken o kadar zor ki..insanı güldürecek kadar kötü anlatılan bir fıkra gibiyim 'cüretkar ve fazla obenici 'bir yazı yeteneğine sahibim.. Cehen-netlik olucam bu gemiyle ilerlersem.. Keyifli sonları sevdiğim ve becerememiş olsamda keyifli bitireyim .Obenici olmamı sağlayan o adama itaaf ediyim ha !
     Akıl-yürek ismini layıkıyla taşıyan nadir insanlardan biri o. o ki dönbenileri albenilerle hayhay dedirten dilbaz herifin teki.Belki diyorum belki..

8 Mart 2012 Perşembe

şehir-iç-letişim:sen el salla hoş karşılamasın !olacak işmi..

özlediklerimizi tüketmek için biraz daha zamana ihtiyacımız var, sakin olmalıyız adam”  ama  “ben özlemekten tükendim, onu n’apacağız ha.?” özleyen bir insana söylenmemesi gereken sözcükler söyle bana adam .  yapılmak zorunda olan hatalardan bahset , ‘neden böyle?’ sorusuna çözümsüzce bakma , o . yalanlara inanmayalım, yalanlara rağmen yanı başımda kal ve sensizliği tahayyül edemediğim için -benden çok daha cesur ol- cesaretsizliklerimi taçlandır adam. muhtemelen sen -ben birbiriyle alışagelmiş günleri rafa diziyoruz. özlendiğini bile bile alışkanlıklarına sevgi besleyerek mutsuzluklarını yaktığımı sanıyorsun. kandırmacalı huzur işte, benim içimdeki bir sürü huzursuzluktan daha sinsi ve çok daha kaypak. ama ben inanmışım, inanan insanın huzurunu sikeyim o öyle olmaz diyemezsin. bende diyemem ama ben  şunları söylemek isterdim sana . belki buralardan duyarsın bugün ...
 bugün el salladım senin için bu şehire-hoş karşılamadı .. 

7 Mart 2012 Çarşamba

nereden düştü bu düşünce.

Ne olucaksın büyüyünce ? - .. seçenekler çoğalabilirdi öğretmen ,doktor ,avukat.. bilemiyorum en absürt en ulaşılmaz meslek dalları bile yer edinebilirdi  bu insanlığa, bu canını sevdiğim özgüveninize.
   ben anlamıyorum ,sizde anlamayın . o insanlar kafamda filleri peydahlayan siz-geçmişe çığır açmak' .. ne olucakmışım büyüyünce ,bu soru her sorulduğunda gururla şüphesiz mii-mar derdim ,o mesleği sırf yakıştığı için kondururdum şimdi diyorum - soru yönelten ,hazırcı -verici ,umut bağlayıcı insanlar -ne olucaksın büyüyünce?..sorsanıza ! hani nerdesiniz? hangi cehennemdesiniz?
  büyüdük , hanginiz süphesiz söyleyebiliyor ?bu ağzına sıçtığımın döneminde gururla..kendinden emin.


 derdi sana mı düştü kızım -ne yapalım -bu böyle-hem yönetenler iyi bilir sus kızım.. (hayır! )yaz kızım...
  Bırakalım bu ne olucaksın ? aa çok büyümüşün ? hiç değişmemissin ? ve aman çevre ne der ? aman oğlum amman kızım !.. siktirin gidin lan ..
  25 gün hadi bilemedin 24. baskıcı ruhuna gerçekleri vuruyorsam ve bu sana sivilce-yağış-küfür üçlüsünü doğuruyorsa okuma okur bir soru daha çöz ,kendini yemeğe ver o insanlığa hörmetlerini ilet ve de ki -olucağım.

5 Mart 2012 Pazartesi

bekleme salonları düşünme araçlarıdır-sesli se-v-dalı

boyumun ölçüsünü seninle  rastlaştığımızda aldım isteksizce gittiğim büyük ses getiren 2 eylülde. . sessiz sedasız da değildi üstelik bol ses getiren fanta ihtişamında. geçmişte canını sıktığım herkesin intikamını alır gibiydi ağzın seni seviyorum derken. tutamayacağımız sözler verirken. aklıma tanrıyla arası iyi olan insanların duaları gelmişti.ellerim yine dünyanın en çirkin elleriydi.bulunduğumuz yer yazbuzuydu (sıcaklığını hissettirememiş bir mevsimdi ), kısacıktı. seninle 4 yıl yürüyeceğimiz yolun aynısıydı. ve benim o yolda durmam hiçbir anlama gelmezdi. benim çaresizliğim seni  ne de güzel hissettirirdi. ben hissiz oldum zaman içinde. daha sonra da kağıttan gemi oldum. sen yaptın oldum. hala cevabı duymak istiyorsan zamanın pisliğini tattıktan sonra -ki bu çok geç bir şekilde sonuç verdi -hala ordayım ,bilirsin yenilgiyi sevmem,hem itiraf ediyim o günden sonra çok ses getiren yerlere gitmekten korktum,senin üstüne adam tanımak istemedim çünkü.. kimse o sarı t-hirt ve boyununa asılı beyaz hırkayla öyle güzel durmuyordu.neden zayıf olduğumu soruyorlar bana :seni öyle iştahlı anlatıyorum ki karın tokluğuna sebebiyet veriyor. bırak bunları diyorum içimden. ha artık zamandır,mesafedir afedersiniz -şeyimde değil. emin olunamasada şuan benimle mi ? - benimle gidicekmi?- bilemem ama bununlada yaşanmıyacağını anladım. hep dersin daha yolun başındayız ..

4 Mart 2012 Pazar

kulak kesiyorlardı,kulak kesildiler..


Hadi kendini zorla! Girsin şu kafaya ilham denen meymenet.. Böyle başlangıç olur mu ulan demeyin-oldu.Bu kafa susmuyor  ordan oraya akıp gidiyor .Evet bişeyler yazıyor olmak hiç bu kadar zorlayıcı kısacası-mantık istekli -duygu isteksiz olmadı .Deli saçması mı dersiniz?-yazamıyorsan bırak ,yazanlara yol aç.Yok öyle yağma bencilim . -tamam . konuya giriyorum..yazıcaklarım belli okur velakin sonu hükümsüz.. Birşey deneyelim mi? -Bu kez farklı olsun ? o-na yazıyormuşcasına-soruyu cevaplarcasına ?




 - Bu işte bir iş var ,sen doğal değilsin adam..biri girmiş aklına -değişmişsin.iyi de olmuş ama geç kalınmış.. Sert ve taşkın oluşların,sahiplenici ,-benimci davranışların aman ha ! kadında' nem-buhar-yükseliş (yağış) evresine dönüşmesin.Ha aklımdayken yıkılmaz sandığın duvar sağlam sanırsın ya iyi bok yersin.-ben anlarım-dahası en iyi ben bilirim seni ve evet artısı -kalbin uzak yerde -bir elin telefonda diyorlar (falcıyı dikkate al ) Ama kadının ara dediği anlayışına kapılmayasın öyle çok değil -arada bir. Ve unutma: Kadının hayatına tuz-biber sıfatını yükselip yağışa dönüşene kadar yaşatmayı bil.Bilirsin -denizin kayaya vuruşlarını çoktan kabul biçti kadın ve ekledi -özlemiş'yine saydırmış demeliymişin -..demiş ki inandım ama güvenemedim..
    ..aa! -tamam okuyucu birden cevabı kısa kesiceğimi unuttum ve sizi ihmal ettim .unutmadan yazı hakkında -kullanış talimatlarını ileteyim.    'Buz dolabında saklayın,son kullanma tarihinden önce tüketin ve tavsiye ''dondurarakda deneyin.%90 doğaldır -katkı maddesi içermez